öncel

listen to the pronunciation of öncel
Türkisch - Englisch
log. antecedent, premise (of a syllogism)
predecessor
predecessor selef
forerunner
prior

Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children. - Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

Freshness is our top priority. - Tazelik bizim önceliğimizdir.

former
öncel belirleme phil
predestination
Türkisch - Türkisch
Bizden önce yaşamış olanlar
Sonucun çıkarıldığı önerme veya önermeler
Bir görevde, meslekte kendinden önce yerini tutmuş olan kimse, selef, ardıl karşıtı
öncel belirleme
Tanrının her şeyi önceden bildiği dogmasına dayanılarak, her şeyin önceden Tanrıca düzenlenmiş olduğunu anlatan terim
öncel düzen
Ruhla beden arasındaki ilişkinin Tanrıca önceden düzenlendiğini ileri süren öğreti
öncel
Favoriten