Layla wanted to be killed.
- Leyla öldürülmek istiyordu.
Tom was about to be killed, but he didn't know it.
- Tom öldürülmek üzereydi ama o bunu bilmiyordu.
He got down on his knees and prayed for the souls of the deceased.
- Dizlerinin üzerine çöktü ve ölenlerin ruhları için dua etti.
A monument has been erected to the memory of the deceased.
- Ölen kişinin anısına bir anıt dikildi.
The patient may pass away at any moment.
- Hasta herhangi bir anda ölebilir.
We won't let you pass away.
- Ölmene izin vermeyeceğiz.
People living in this area are dying because of the lack of water.
- Bu alanda yaşayan insanlar su yokluğu nedeniyle ölüyor.
Thousands of soldiers and civilians were dying.
- Binlerce asker ve sivil ölüyorlardı.
My father died of cancer.
- Babam kanserden öldü.
Marilyn Monroe died 33 years ago.
- Marilyn Monroe, 33 yıl önce öldü.
He got down on his knees and prayed for the souls of the deceased.
- Dizlerinin üzerine çöktü ve ölenlerin ruhları için dua etti.
The Emperor prayed for the souls of the deceased.
- İmparator ölülerin ruhları için dua etti.
My whole family perished in the fire.
- Benim bütün ailem yangında öldü.
We must learn to live together as brothers, or we will perish together as fools.
- Erkek kardeşler gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, ya da aptallar gibi birlikte öleceğiz.
Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.
- Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
Dalida died from an overdose of sleeping pills.
- Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.