öğrenirse

listen to the pronunciation of öğrenirse
Türkisch - Englisch
finds out
Third-person singular simple present indicative form of find out
öğren
learn

It's difficult to learn a foreign language. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

I am learning Japanese to play mahjong in Japan. - Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.

öğren
{f} learning

I am learning Japanese to play mahjong in Japan. - Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.

I am learning a little English. - Ben biraz İngilizce öğreniyorum.

öğren
{f} learned

At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand. - Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

öğren
{f} learnt

I've learnt nothing from the teacher. - Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.

What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well. - Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.

öğren
internalize