I have lots of things to do.
- Yapacak çok şeyim var.
We have lots of things to do.
- Yapacak çok şeyimiz var.
We expect much of him.
- Biz ondan çok şey bekliyoruz.
There is not much I can do to help, I am afraid.
- Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
Your support means a great deal to me.
- Desteğin benim için çok şey anlamına gelir.
I've learned a great deal about Tom.
- Tom hakkında çok şey öğrendim.