çantalar

listen to the pronunciation of çantalar
Türkisch - Englisch

Definition von çantalar im Türkisch Englisch wörterbuch

çanta
bag

We got him to carry our bag. - Ona çantamızı taşıttık.

My bag is too old. I must buy a new one. - Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.

çanta
case

Put the case in the hands of the police. - Çantayı polise bırakın!

The pencil case is on the table. - Kalem çantası masanın üstünde.

çanta
{i} briefcase

Tom left his briefcase on the subway. - Tom çantasını metroda bıraktı.

The money was stolen from his briefcase. - Para evrak çantasından çalındı.

çanta
{i} handbag

She had her handbag stolen. - O el çantasını çaldırdı.

She was robbed of the handbag that she had bought last week. - Onun geçen hafta satın aldığını çanta çalındı ​​.

çanta
satchel

Where is my satchel? It's on the chair. - Omuz çantam nerede? Sandalyenin üstünde.

çanta
book bag
çanta
burlap bag
çanta
haversack
çanta
handbags
çanta
bag of
çanta
(woman's) purse, handbag, or shoulder bag
çanta
briefcase, attaché case
çanta
carry-on bag, carry-on, traveling bag, valise; garment bag, suit bag, hanger case
çanta
purse

Mrs. Baker had her purse stolen. - Bayan Baker çantasını çaldırdı.

He stole my purse from me. - O, benden çantamı çaldı.

çanta
knapsack, rucksack; haversack
çanta
(plastik veya kâğıt) carrierbag
çanta
game bag
çanta
change purse
çanta
suitcase

Keep an eye on my suitcase while I get my ticket. - Ben biletimi alırken çantama dikkat et.

Keep an eye on my suitcase while I buy my ticket. - Biletimi alırken çantama göz kulak ol.

çanta
(Konuşma Dili) plastic bag or sack (with handles); plastic shopping bag
çanta
bag; case
çanta
catchall
çanta
carryall
Türkisch - Türkisch

Definition von çantalar im Türkisch Türkisch wörterbuch

çanta
Kösele, meşin, kumaş gibi hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek koyup taşımaya yarayan kap: "Yanından hiç ayırmadığı çantasında bir kütüphane bulursunuz."- Y. Z. Ortaç
çanta
Kösele, meşin, kumaş gibi hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek koyup taşımaya yarayan kap