Don't put children into the bag.
- Çocukları çantaya koymayın.
He attached a label to the bag.
- Çantaya bir etiket iliştirdi.
The pencil case is on the table.
- Kalem çantası masanın üstünde.
The pencil case is on the table.
- Kalem çantası masanın üzerinde.
This purse is made of paper.
- Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
I left my purse behind.
- Çantamı geride bıraktım.
Keep an eye on my suitcase while I buy my ticket.
- Biletimi alırken çantama göz kulak ol.
Keep an eye on my suitcase while I get my ticket.
- Ben biletimi alırken çantama dikkat et.
She had her handbag stolen.
- O el çantasını çaldırdı.
She was robbed of the handbag that she had bought last week.
- Onun geçen hafta satın aldığını çanta çalındı .
My briefcase is full of papers.
- Evrak çantam kağıtlarla doludur.
I left my briefcase on the bus.
- Çantamı otobüste bıraktım.
Where is my satchel? It's on the chair.
- Omuz çantam nerede? Sandalyenin üstünde.