Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.
Aniden zemin ayaklarımın altından kayboluyor gibi görünüyordu.
- Suddenly the ground seemed to disappear from beneath my feet.
Bill ve Joan şekeri aralarında paylaştırdılar.
- Bill and Joan divided the candy between them.
İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
- The two boys cooked their meal between them.
Aralarında bir uyum hüküm sürdü.
- A harmony prevailed among them.
Kendi aralarında tartışmaya başladılar.
- They began to quarrel among themselves.