İngilizce - Türkçe
covered with sharp points teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- prickly
- acı veren
- prickly
- çabuk kızan
- prickly
- dikenli
Emilien kızarmış dikenli incir yemek istiyor.
-Emilien wants to eat fried prickly pears.
Özgür irade sorunu din için bir dikenli bir bilmece.
-The question of free will is a prickly conundrum to religion.
- prickly
- prickly ash dikenli dişbudağa benzeyen bir ağaç
- prickly
- frenkinciri
- prickly
- Xanthoxylum americanum
- prickly
- iğne gibi batan
- prickly
- {s} zor, çapraşık (mesele)
- prickly
- {s} karıncalanan
- prickly
- {s} huysuz, aksi
- prickly
- {s} dalayan (kumaş/giysi)
- prickly
- prickly heat isilik
- prickly
- {s} çabuk sinirlenen
- prickly
- prickly pear hintinciri
- prickly
- (sıfat) dikenli, iğne gibi batan, karıncalanan, huysuz, çabuk sinirlenen, asabi
- prickly
- pricklinessdikenlilik
- prickly
- firavuninciri
- prickly
- {s} huysuz
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
covered with sharp points teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- prickly
covered with sharp points
Heceleme
cov·ered with sharp pointsTürkçe nasıl söylenir
kʌvırd wîdh şärp poyntsTelaffuz
/ˈkəvərd wəᴛʜ ˈsʜärp ˈpoints/ /ˈkʌvɜrd wɪð ˈʃɑːrp ˈpɔɪnts/
Resimler
Geçmiş
Favoriler