cannot but

listen to the pronunciation of cannot but
İngilizce - Türkçe
başka çaresi olmamak

onun dediğini yapmaktan başka çarem yok - i cannot but do what he says.

mecbur olmak
zorunda olmak

onun dediğini yapmak zorundayım - I cannot but do what he says.

İngilizce - İngilizce
have to; cannot help but; cannot help; to be unable to do otherwise than
no other choice is possible in a specific situation

I cannot but do what he asked me. If I don't, I'll get into trouble.

have no alternative but to
cannot but

    Heceleme

    can·not but

    Türkçe nasıl söylenir

    kınät bʌt

    Telaffuz

    /kəˈnät ˈbət/ /kəˈnɑːt ˈbʌt/