buharlaş

listen to the pronunciation of buharlaş
Türkçe - İngilizce
{f} vaporing
{f} vapour
{f} evaporating

The rain water is evaporating on a hot day. - Yağmur suyu sıcak bir günde buharlaşıyor.

{f} vapor

Actinium vaporizes at 3,198°C. - Aktinyum 3,198°C derecede buharlaşır.

evaporate

These solvents, due to their volatility, evaporate into the atmosphere when used. - Bu çözücüler uçuculukları nedeniyle kullanıldıklarında atmosfere buharlaşırlar.

In hot weather, water evaporates more quickly. - Su sıcak havada daha hızlı buharlaşır.

buhar
vapour

A cloud is an accumulation of water vapour in the sky. - Bir bulut gökyüzünde su buharının bir birikimidir.

buhar
steam

The steam has fogged my glasses. - Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı.

There was a hiss of steam. - Bir buhar tıslaması vardı.

buhar
vapor

Chemical vapors can make you really sick. - Kimyasal buharlar seni gerçekten hasta yapabilir.

Actinium vaporizes at 3,198°C. - Aktinyum 3,198°C derecede buharlaşır.

buhar
mist
buhar
{i} exhalation
buhar
steamer
buhar
evaporation

Evaporation from oceans, lakes, and rivers creates 90% of the water in air. - Okyanuslar, göller ve nehirlerden buharlaşma, havadaki suyun% 90'ını oluşturur.

buhar
fume
buhar
fumes
buhar
steam, vapour, fume
buhar
exhalation; aura
buhar
vapour [Brit.]
buhar
{i} aura
buhar
reek
Türkçe - Türkçe

buharlaş teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

BUHAR
(Osmanlı Dönemi) Seyyal, lâtif cisim
BUHAR
(Osmanlı Dönemi) Suyun buğu haline gelmiş şekli
buhar
Isı etkisiyle sıvıların ve bazı katıların dönüştükleri gaz durumu
buhar
Isı etkisiyle sıvıların ve bazı katıların dönüştükleri gaz durumu: "Bu bombardımanda ne yeni silahların çelik sesini işittik, ne de buharı andıran dumanla karışık şimşeği gözlerimizi kamaştırdı."- R. H. Karay
buhar
Suyun ısı etkisiyle dönüştüğü gaz hali
buharlaş