boro

listen to the pronunciation of boro
İngilizce - Türkçe
(Argo) semt
borrow
{f} ödünç almak

Kimin bisikletini ödünç almak istedin? - Whose bicycle did you want to borrow?

Tom arabanı ödünç almak istiyorum. - Tom wants to borrow your car.

borrow
{f} mat. (çıkarma işleminde) ödünç almak
borrow
(Çevre) alıntı

Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır. - This word was borrowed from French.

borrow
(Ticaret) borçlanmak

Borçlanmaktan nefret ediyorum. - I hate borrowing money.

borrow
(Kanun,Osmanlıca) istikraz etmek
borrow
(Ticaret) ödünç alma

Tom arabanı ödünç almak istiyorum. - Tom wants to borrow your car.

Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez. - Mary does not let her sister borrow her clothes.

borrow
borç almak

Araba almak için borç almak zorunda kaldım. - I had to borrow money to purchase the car.

borrow
ödünç al

Arabanı ödünç alabilir miyim? - Could I borrow your car?

Arabanı ödünç alabilir miyim? - Would you mind if I borrowed your car?

borrow
borç al,ödünç al
borrow
borrowingbaşka bir dilden alınan kelime veya deyim
Türkçe - Türkçe

boro teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

sadun boro
Pupa Yelken, Vira Demir, Bir Hayalin Peşinde adlı gezi kitaplarıyla da tanınmış denizcimiz
İngilizce - İngilizce
borrow
Alternative spelling of borough
boro-
boron
boro-
Boron: borosilicate
boro