Türkçe - Türkçe
borcu teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- boyun borcu
- Yapılması gereken ödev, vecibe
- gönül borcu
- Yapılan iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, minnet, minnettarlık, şükran
- vatan borcu
- Askerlik
İlgili Terimler
Türkçe - İngilizce
borcu teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- borcu geri ödeme
- (Kanun) reimbursement
- borcu kalmamak
- be in the black
- borcu kapamak
- pay-off
- borcu kapatmak
- pay off
- borcu silmek
- (Ticaret) write off
- borcu vadesinde ödememe
- (Ticaret) delinquency
- borcu zamanında ödememe
- (Ticaret) default
- borcu zamanında ödeyememe
- (Ticaret) default
- borcu ödeme
- (Ticaret) acquittance
- borcu ödememek
- default
- borcu ödenmiş
- (Ticaret) paid up
- borcu olmak
- 1. Owe2. Be in debt3. Be in someone's debt4. Be under an obligation
- borcu geri ödemek
- pay back the debt
- borcu geç ödeme
- (Ticaret) slowness in paying
- borcu iskat
- (Kanun) extinguishing the debt
- borcu kabul etme
- (Ticaret) acknowledgement of debt
- borcu kabul etmeme
- (Ticaret) repudiation of debt
- borcu kabullenme
- (Kanun) acknowledgement of debt
- borcu kalmama
- quittance
- borcu olmak
- be in queer street
- borcu olmak
- be owing
- borcu olmak
- to owe
- borcu tanıma ya da kabullenme
- (Ticaret) acknowledgemen
- borcu tanımama
- (Ticaret) repudiation of debt
- borcu teminat altına almak
- (Ticaret) collateralize
- borcu temizlemek
- wipe out the debt
- borcu temizlemek
- clear the debt
- borcu temizlemek
- wipe off the debt
- borcu vadesinde ödememek
- default on a debt
- borcu vadesinden önce ödeme
- (Ticaret) prepayment
- borcu yeniden finanse etme
- (Ticaret) refinancing
- borcu ödemek
- clear the debt
- borcu ödemek
- (Ticaret) redeem a debt
- borcu ödeyememek
- (Ticaret) failure to pay
- borcu üstlenmek
- (Kanun) undertake a liability
- borcu ıskat
- (Kanun) extinguishing the debt
- boyun borcu
- a binding duty
- boyununun borcu
- a duty
- (borcu) ödeyip kapatmak
- (Ticaret) liquidate
- depo borcu
- (Askeri) due out
- ekstre borcu
- outstanding balance
- emeklilik borcu
- (Ticaret) pension liability
- sigorta borcu
- (Ticaret) insurance liability
- tamamıyla ödemek (borcu)
- pay off
- vergi borcu
- (Ticaret) back taxes
- vergi borcu
- (Kanun,Ticaret) tax debt
- ödemek (borcu)
- (Ticaret) repay
- borcu olmak
- owe
- kredi kartı borcu
- credit card debt
- vatan borcu
- country debt
- Allaha bir can borcu var
- (Konuşma Dili) He has nothing so he has no scruples
- Azraile bir can borcu kalmak/ olmak
- 1. to free oneself from debt. 2. to resign oneself to one's eventual death
- askerlik borcu
- (Politika, Siyaset) national service
- devlet borcu
- (Ticaret) public fund
- devlet borcu
- government securities
- devlet borcu
- (Politika, Siyaset) state debt
- gönül borcu
- gratitude
- iade borcu
- (Kanun) duty of restitution
- kasapa et/yağ borcu mu var?/a et/yağ borcu yok ya
- (Konuşma Dili) He is getting too fat
- kumar borcu
- (Kanun) gaming debt
- kumar borcu
- gambling debt
- kumar borcu
- debt of honor
- minnet borcu
- obligation
- minnet borcu
- gratefulness
- minnet borcu
- debt of gratitude
- namus borcu
- (Konuşma Dili) a debt of honour
- namus borcu
- debt of honor
- namus borcu
- honorary debt
- namus borcu
- debt of honour
- namus borcu görerek
- (Konuşma Dili) in honour bound
- namus borcu olarak
- (Konuşma Dili) in honour bound
- sadakat borcu law loyalty, faithfulness
- (which a husband and wife owe each other)
- teşekkür borcu
- gratefulness
- uçan kuşa borcu olmak
- to be up to one's ears/eyes in debt
- vatan borcu
- (Politika, Siyaset) national service
- Çingene borcu
- petty debts
- şeref borcu
- honorary debt
- şeref borcu
- debt of honor
- şükran borcu
- debt of gratitude