You can do it at your leisure.
 - Onu boş zamanınızda yapabilirsiniz.
I often spend my leisure time listening to the radio.
 - Boş zamanımı çoğunlukla radyo dinleyerek geçiririm.
What do you do in your spare time?
 - Boş zamanında ne yaparsın?
I play the guitar in my spare time.
 - Boş zamanımda gitar çalarım.
Generally speaking, college students have more free time than high school students.
 - Genellikle üniversite öğrencilerinin lise öğrencilerine göre daha fazla boş zamanı vardır.
Tom and Mary had way too much free time on their hands.
 - Tom ve Mary'nin ellerinde oldukça çok fazla boş zamanı vardı.
She doesn't seem to know what to do with her leisure time.
 - O, boş zamanında ne yapacağını biliyor gibi görünmüyor.
I often spend my leisure time listening to the radio.
 - Boş zamanımı çoğunlukla radyo dinleyerek geçiririm.