blow, strike

listen to the pronunciation of blow, strike
İngilizce - Türkçe

blow, strike teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ate
ye
ate
yedi

he ate his vegetables - sebzelerini yedi.

Memleketim Bolu'da patates aromalı köy ekmeği yedim. - I ate potato flavoured village bread in my hometown, Bolu.

Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık. - We ate a hasty meal and left immediately.

strike a blow
(deyim) saldırı yapmak
strike a blow
(deyim) ağır bir darbe indirmek
strike a blow
(deyim) hücum etmek
strike a blow
(deyim) atak yapmak
ate
etken fiil
ate
eski Yunan fikrine göre insanı kör edip cinayete sürükleyen kuvvet
ate
f., bak. eat
ate
mandate emir
ate
At easel!e
ate
kim oksijenli tuz
ate
sonek desolate terkedilmiş
ate
chlorate klorat
ate
ile

Bazen dışarıda ailesi ile birlikte yemek yedi. - He sometimes ate out with his family.

Tom Mary ile yemeği ummasına rağmen tek başına yedi. - Tom ate by himself even though he had hoped to eat with Mary.

ate
sonuç
ate
caudate kuyruklu
ate
enumerate saymak
strike s.o. a blow
birine bir yumruk indirmek
İngilizce - İngilizce