Bir mayının üzerinden sürdü ve onun cipi patladı.
- He drove over a land mine and his jeep blew up.
Mayın tarayıcının amacı, mayınları patlatmadan mayın tarlasını temizlemektir.
- The objective of Minesweeper is to clear the minefield without detonating the mines.
Onun evi benimkinin çevresindedir.
- Her house is in the neighborhood of mine.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.
- I always carry a bottle of mineral water with me.
Ordu, madencileri uzaklaştırmak için asker gönderdi.
- The army sent soldiers to remove the miners.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Masadaki hesap makinesi benim.
- The calculator on the table is mine.
Bu ülke maden kaynakları açısından zengindir.
- This country is rich in mineral resources.
Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.
- The region is relatively rich in mineral resources.
Çin'de her gün yaklaşık on milyon ton kömür çıkartılır.
- About ten million tons of coal are mined every day in China.
Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar.
- They mined iron in this town for 350 years.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... like, a favorite song of mine from a certain area. And, you know, it's really fun to do, ...
... 50 states, and concluded that mine had more women in senior leadership positions than ...