be ages

İngilizce - Türkçe

be ages teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

yaş olmak

ages

{i} asırlar

ages

{i} uzun süre

Tom uzun süre çin dominosu oynamadı. - Tom hasn't played mahjong in ages.

Nasılsın? Uzun süredir seni görmedim! - How are you doing? I haven't seen you in ages!

ages

{i} uzun zaman

Son karşılaştığımızdan beri oldukça uzun zaman oldu. - It's been quite ages since we last met.

Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı. - This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano.

ages

Yaşları

25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir. - Men and women between the ages of 25 and 54 have the most stressful lives.

İki çocuğun yaşları toplandığında babalarınkine eşit oluyordu. - The ages of the two children put together was equivalent to that of their father.

İngilizce - İngilizce

be ages teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
ages: air ground engagement system
ages: stands for advanced glycosylation (gly-KOH-sih-LAY-shun) endproducts AGEs are produced in the body when glucose links with protein They play a role in damaging blood vessels, which can lead to diabetes complications
ages: plural of age
ages: third-person singular of age
ages: AGES 10
ages: Someone who is ages with someone else is the same age as that person My James is ages wi her David
ages: {i} (Informal) long or extended period of time (e.g.: "She left the house ages ago")