büyük baba teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- gramps
- grandpa
I visit my grandparents twice a week.
- Haftada iki kez büyük babamı ve annemi ziyaret ederim.
My grandpa is good at shogi. His level is fourth dan, amateur.
- Büyük babam şogide iyidir. Onun seviyesi dördüncü dan, amatör.
- granddaddy
- granddad
- büyükbaba
- {i} grandpa
Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
- Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
- Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
- büyükbaba
- grandfather
Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
- Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
It was my grandfather that told me that story.
- O hikayeyi bana anlatan büyükbabamdı.
- büyükbaba
- grandad
- büyükbaba
- (Tabiat Doğa) (kelebek) small tortoiseshell
- büyükbaba
- grandfather, grandad, grandpa
- büyükbaba
- grandpapa
- büyükbaba
- granddad
