When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
- O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
My grandmother is in sound health and lives alone.
- Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor.
My grandma is a very independent person.
- Büyük annem başına buyruk birisidir.
I'm afraid my grandma neither has a henhouse nor a motorcycle.
- Ne yazık ki büyük annemin ne bir kümesi ne de bir motosikleti vardı.
Granny is exercising.
- Büyükanne egzersiz yapıyor.
Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.
- Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
My grandma texts faster than you.
- Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor.
My grandma just drank a bit of soup.
- Büyükannem sadece biraz çorba içti.
Tom and his grandmother went to the bookstore.
- Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
It's been a long time since I visited my grandmother.
- Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
My grandmother gave me more than I wanted.
- Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.
My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.
- Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.