His income was diminished by half after retirement.
 - Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.
The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.
 - Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.
Sales fell off in the third quarter.
 - Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.
I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
 - Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
This medicine will decrease your pain.
 - Bu ilaç ağrını azaltacak.
A recent survey shows that the number of smokers is decreasing.
 - Son zamanlarda yapılan bir araştırma sigara içenlerin sayısının azaldığını göstermektedir.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
 - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
The population of this country is gradually diminishing.
 - Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.
The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.
 - Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.
Since 1990, methane emissions have decreased by 11%.
 - 1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.
Production of rice has decreased.
 - Pirinç üretimi azaldı.