Tom haksız yere suçla itham edildi.
- Tom was unjustly accused of the crime.
Mary neredeyse 10 yıl haksız yere hapis cezasına çarptırılmıştı.
- Mary was wrongly imprisoned for nearly 10 years.
Tom insafsızca davranıldığından şikayet etti.
- Tom complained that he had been unfairly treated.
Seni insafsızca suçladım. Üzgünüm.
- I accused you unfairly. I'm sorry.
Sen yanlış yere suçlandın.
- You were wrongly accused.
Mektuba yanlış adres yazılmıştı.
- The letter was wrongly addressed.