zaman sınırı

listen to the pronunciation of zaman sınırı
التركية - الإنجليزية
deadline

Tom has a deadline to meet. - Tom'un buluşmak için zaman sınırı var.

time limit

This test doesn't have a time limit. - Bu testin bir zaman sınırı yok.

Was there a time limit? - Zaman sınırı var mıydı?

zaman sınırı baskısı
deadline pressure
zaman sınırı
المفضلات