zamanından önce

listen to the pronunciation of zamanından önce
التركية - الإنجليزية
{s} premature

Mary was born prematurely during a 16 hour transcontinental flight. - Mary 16 saatlik bir kıtalararası uçuş sırasında, zamanından önce doğdu.

I was born prematurely. - Zamanından önce doğdum.

untimely
precipitate
preterm
prematurely
early
in advance
zamanından önce olan
previous
zamanından önce olma
prematureness
zamanından önce olma
prematurity
zamanından önce yapmak
foreclose
zamanından önce
المفضلات