zımba

listen to the pronunciation of zımba
التركية - الإنجليزية
punch

The conductor forgot to punch my ticket. - Biletçi biletimi zımbalamayı unuttu.

stapler

Will you please lend me a stapler? - Bana bir zımba ödünç verir misin?

Can't you see a stapler somewhere around there? - Oralarda bir yerde bir zımba göremiyor musun?

staple

Can't you see a stapler somewhere around there? - Oralarda bir yerde bir zımba göremiyor musun?

I know what a stapler looks like. - Bir tel zımbanın neye benzediğini biliyorum.

puncher
perforator
punch (used to perforate paper, leather, cloth, metal)
hole made by a punch, punch
stapler (tool used for stapling sheets of paper together)
stamp
stapling machine
punch; stapler
(Otomotiv) center punch
cutting die
(Tıp) die
(Otomotiv) drift punch
puncheon
triblet
zımba makinesi
punching machine
zımba teli
staples
zımba (delici)
perforator
zımba ile delinmiş
punched
zımba ile delmek
punch
zımba kalıbı
punching die
zımba presi
punch press
tel zımba
staple

I know what a stapler looks like. - Bir tel zımbanın neye benzediğini biliyorum.

I know what a stapler is. - Tel zımbanın ne olduğunu biliyorum.

iki zımba
(Bilgisayar) two staples
kaval zımba
hollow punch
keser zımba
cutting die
tel zımba
stapler

I know what a stapler is. - Tel zımbanın ne olduğunu biliyorum.

I know what a stapler looks like. - Bir tel zımbanın neye benzediğini biliyorum.

üç zımba
(Bilgisayar) three staples
التركية - التركية
Delgeçle açılan delik
Delgeç
delecek
tel zımba
Kâğıtları birbirine tutturmaya yarayan araç
zımba
المفضلات