Don't swallow that slick propaganda.
- Bu kaygan propagandayı yutma.
These pills are hard to swallow.
- Bu hapları yutmak zor.
Tom had to swallow the frog.
- Tom kurbağayı yutmak zorunda kaldı.
I had to swallow my pride.
- Gururumu yutmak zorunda kaldım.
See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.
- Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
The ATM swallowed the credit card.
- ATM, kredi kartını yuttu.
Tom had trouble swallowing the pills.
- Tom hapları yutarken zorluk yaşadı.
The snake is swallowing an egg.
- Yılan bir yumurta yutuyor.
Mary gulped down a tall glass of orange juice.
- Mary büyük bir bardak portakal suyunu yutuverdi.
Have you ever accidentally taken a big gulp of seawater?
- Kazara deniz suyu yuttuğun oldu mu?