yumurtalar

listen to the pronunciation of yumurtalar
التركية - الإنجليزية
eggs

I have steak, eggs, hash browns, toast, and coffee. - Bifteğim, yumurtalarım, kızarmış patateslerim, tostum ve kahvem var.

Put the eggs into the boiling water. - Yumurtaları kaynar suyun içine koyun.

ova
yumurta
egg

You know that I don't like eggs. - Yumurtaları sevmediğimi biliyorsun.

Bacon and eggs is his order. - Onun siparişi pastırma ve yumurtadır.

yumurta
testicle, testis
yumurta
spawn
yumurta
ovi
yumurta
(Denizbilim) cyst
yumurta
(Denizbilim) roe
yumurta
ovum
yumurta
(Tıp) oo-
yumurta
(Hayvan Bilim, Zooloji) meroblast
yumurta
caudle
yumurta
ovo
yumurta
nuts
yumurta
the egg
kuluçkaya yatırılan yumurtalar kümesi
clutch
yumurta
testicles; ovum
yumurta
ovular
yumurta
egg; spawn
yumurta
darning egg
yumurta
roundish object produced by certain female animals for reproductive purposes (Slang)
yumurta
curry
yumurta
oval
التركية - التركية

تعريف yumurtalar في التركية التركية القاموس.

Yumurta
astine
Yumurta
bayda
Yumurta
(Osmanlı Dönemi) KABE
Yumurta
yımta
yumurta
Tavuk yumurtası
yumurta
Er bezi
yumurta
Çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta veya mermerden kalıp
yumurta
Er bezi. Çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta veya mermerden kalıp
yumurta
Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre
yumurtalar
المفضلات