young boy, male child; man; fellow

listen to the pronunciation of young boy, male child; man; fellow
الإنجليزية - التركية

تعريف young boy, male child; man; fellow في الإنجليزية التركية القاموس.

lad
{i} erkek çocuk
lad
{i} seyis yamağı
lad
genç erkek
lad
genç

Bana sırnaşmayın genç bayan! - Don't get sassy with me young lady!

Şu genç bayan bir hemşiredir. - That young lady is a nurse.

lad
{i} adam

Genç bayanın adamdan daha az meyvesi var. - The young lady has less fruit than the man.

Bir zamanlar, uzak bir yerde, yaşlı bir adam ve yaşlı bir bayan yaşardı. - Once upon a time, in a place far away, lived an old man and an old lady.

lad
{i} delikanlı

Onun erkek arkadaşı hoş bir delikanlı. - Her boyfriend's a nice lad.

Delikanlı Tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı. - The lad leaned over and shouted into Tom's ear.

lad
büyücek erkek çocuk
lad
{i} çoğ., İng. (erkekleri kastederek) arkadaşlar: Tell the lads! Arkadaşlara söyle! Come on, lads! Haydi
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} lad
young boy, male child; man; fellow
المفضلات