yetime

listen to the pronunciation of yetime
التركية - الإنجليزية
orphans
Third person singular simple present of to orphan
plural of orphan
yetim
orphan

Tom volunteered to help raise money for a new orphanage. - Tom yeni bir yetimhane için para toplamaya yardım etmeye gönüllüydü.

Tom had a hard time raising enough money build the orphanage he'd promised to build. - Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.

yetim
fatherless child
yetim
half-orphan
yetim
parentless
yetim
fatherless
yetim
orphan, fatherless child
yetim
fatherless child; orphan
yetim
half orphan
yetim
fatherless; orphan, (child) who is an orphan
التركية - التركية

تعريف yetime في التركية التركية القاموس.

YETİME
(Osmanlı Dönemi) Eşsiz
YETİME
(Osmanlı Dönemi) Yetim kız
YETİM
(Osmanlı Dönemi) Tek, eşsiz, yalnız. Çocuk baliğ olduktan sonra yetimlik ondan kalkar. Anası ölene ise daha çok öksüz denir
YETİM
(Osmanlı Dönemi) Babası ölmüş olan çocuk
YETİM
(Hukuk) Babası ölmüş çocuk
Yetim
(Osmanlı Dönemi) KELL
yetim
Ulaşabileceği nokta veya yer
yetim
Babası ölmüş olan çocuk: "Açlarla, yetimlerle uğraşır ve ... biraz nüfuzu varsa yalnız onlar için kullanırdı."- F. R. Atay
yetim
Babası ölmüş olan çocuk
yetim
(Osmanlı Dönemi) babası ölmüş çocuk, tek, yalnız, kimsesiz
yetime
المفضلات