yerlilik

listen to the pronunciation of yerlilik
التركية - الإنجليزية
native of
yerli
native

Ania is a native of Kraków. - Ania bir Kraków yerlisidir.

Magdalena is a native of Łódź. - Magdalena bir Łódź yerlisidir.

yerli
{s} local

Mary is a local girl who made it big. - Mary çok başarılı olan yerli bir kız.

He married a local girl. - Yerli bir kadınla evlendi.

yerli
domestic

What's your favorite domestic wine? - Favori yerli şarabın nedir?

What's your favorite domestic beer? - Favori yerli biran nedir?

yerli
indigenous

The indigenous population took up arms against the settlers. - Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.

Native Americans are the indigenous peoples of the United States. - Kızılderililer, Birleşik Devletler'in yerli halkıdır.

yerli
aboriginal
yerli
endemic
yerli
{i} inhabitant
yerli
resident
yerli
stationary
yerli
american indian

An American Indian is more properly called a Native American. - Bir Amerikalı Kızılderili daha uygun bir şekilde Yerli Amerikalı olarak bilinir.

yerli
in-place
yerli
native-born
yerli
habitan
yerli
indigen

Some indigenous tribes in Brazil are threatened by loggers. - Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.

His love for indigenous Mexican art became his downfall. - Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.

yerli
built-in
yerli
homebred
yerli
vernacular
yerli
autochthonic
yerli
{s} homemade
yerli
native to
yerli
locals
yerli
local; indigenous, native; autochthonous; aboriginal
yerli
domestic (as opposed to foreign)
yerli
domicilled
yerli
autochthon
yerli
Amerindian
yerli
autochthonous
yerli
locally produced, locally made, local
yerli
native, indigenous; domestic; native
yerli
Amerind
yerli
immovable, not portable, built-in (piece of furniture)
yerli
native born
yerli
habitant
yerli
person who is a native of a place, native, local; autochthon, aborigine
yerli
builtin
yerli
enchorial
التركية - التركية

تعريف yerlilik في التركية التركية القاموس.

Yerli
otokton
Yerli
EVCiL
yerli
Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
yerli
Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan (kimse)
yerli
Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
yerli
Belli bir bölgede yetişen
yerli
Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan kimse: "Ben buranın yerlisiyim, siz yabancı ve belki de geçicisiniz."- R. H. Karay
yerli
Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan: "Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu."- B. R. Eyuboğlu
الإنجليزية - التركية

تعريف yerlilik في الإنجليزية التركية القاموس.

yerli
(Tıp) n.Bir çeşit iyi cins Türk afyonu
yerlilik
المفضلات