yerlileri

listen to the pronunciation of yerlileri
التركية - الإنجليزية
locals of
yerli
native

Felicja is a native of Katowice. - Felicja bir Katowice yerlisidir.

Ania is a native of Kraków. - Ania bir Kraków yerlisidir.

yerli
{s} local

Mary is a local girl who made it big. - Mary çok başarılı olan yerli bir kız.

He married a local girl. - Yerli bir kadınla evlendi.

yerli
domestic

We consumers must buy more domestic products. - Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.

What's your favorite domestic beer? - Favori yerli biran nedir?

yerli
indigenous

His love for indigenous Mexican art became his downfall. - Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.

Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago. - Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.

yerli
aboriginal
yerli
endemic
yerli
{i} inhabitant
yerli
resident
yerli
stationary
yerli
american indian

An American Indian is more properly called a Native American. - Bir Amerikalı Kızılderili daha uygun bir şekilde Yerli Amerikalı olarak bilinir.

yerli
in-place
yerli
native-born
yerli
habitan
yerli
indigen

Some indigenous tribes in Brazil are threatened by loggers. - Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.

Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago. - Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.

yerli
built-in
yerli
homebred
yerli
vernacular
yerli
autochthonic
yerli
{s} homemade
antalya yerlileri
antalya locals
antalya yerlileri
the locals of antalya
yerli
native to
yerli
locals
kuzey amerika yerlileri
indians of north america
pueblo yerlileri
pueblo indians
quiche yerlileri
quiche indians
yerli
local; indigenous, native; autochthonous; aboriginal
yerli
domestic (as opposed to foreign)
yerli
domicilled
yerli
autochthon
yerli
Amerindian
yerli
autochthonous
yerli
locally produced, locally made, local
yerli
native, indigenous; domestic; native
yerli
Amerind
yerli
immovable, not portable, built-in (piece of furniture)
yerli
native born
yerli
habitant
yerli
person who is a native of a place, native, local; autochthon, aborigine
yerli
builtin
yerli
enchorial
التركية - التركية

تعريف yerlileri في التركية التركية القاموس.

Yerli
otokton
Yerli
EVCiL
yerli
Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
yerli
Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan (kimse)
yerli
Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
yerli
Belli bir bölgede yetişen
yerli
Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan kimse: "Ben buranın yerlisiyim, siz yabancı ve belki de geçicisiniz."- R. H. Karay
yerli
Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan: "Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu."- B. R. Eyuboğlu
الإنجليزية - التركية

تعريف yerlileri في الإنجليزية التركية القاموس.

yerli
(Tıp) n.Bir çeşit iyi cins Türk afyonu
yerlileri
المفضلات