Tom'un yıllık maaşı son üç yıldır aynı.
- Tom's yearly salary has been the same for the past three years.
Ekonomi bakanı yıllık açıklama yapar.
- The economic minister gives a yearly report.
Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
- Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
- Tom had a rough time last year.
İlk birkaç yıl zordu.
- The first few years were difficult.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- We had a lot of snow about this time last year.
Twice-Yearly Surveys of Affluent Americans.
The exams in year 12 at high school are the most difficult.
Mars goes around the sun once in a Martian year, or 1.88 Earth years.