yıllık

listen to the pronunciation of yıllık
التركية - الإنجليزية
yearbook

This yearbook is illustrated with a lot of beautiful photographs. - Bu yıllık birçok güzel fotoğrafla süslenmiştir.

We looked at our old yearbook pictures. - Biz eski yıllık resimlerimize baktık.

annual

The conference takes place annually. - Konferans yıllık olarak gerçekleşir.

I don't know my father's annual income. - Babamın yıllık gelirini bilmiyorum.

yearly

This has become a yearly tradition. - Bu bir yıllık bir gelenek oldu.

The economic minister gives a yearly report. - Ekonomi bakanı yıllık açıklama yapar.

year class
almanack
year book
annual basis
(person, animal, thing) who/which is (so many) years old
for one year; on a yearly basis
yearly salary; salary which is guaranteed to someone for one year; yearly rent; yearly fee; amount paid out yearly
one-year-old, year-old (person, animal, thing)
of (so many) years
yearly, annual
yearbook, annual
yearbook, annual, almanac, almanack; yearly salary; annual rent; ... years old; yearly, annual
for (so many) years
almanac
for a year

After practicing for a year, she is barely able to play the piano. - Bir yıllık uygulamadan sonra zar zor piyano çalabiliyor.

calendar
(Hukuk) (konferanslar) yearly, annual
of (so many) years: yirmi yıllık emeğin mükâfatı the reward for twenty years' labor
(person, animal, thing) who/which is (so many) years old: doksan yıllık bir ayyaş a ninety-year-old sot. yüz yıllık bir ağaç a hundred-year-old tree
for one year; on a yearly basis. yıllığına
etesian
sessional
(Ticaret) annually

The meeting is held annually. - Toplantı yıllık olarak düzenlenmektedir.

The meeting will be held annually. - Toplantı yıllık olarak yapılacaktır.

per annum
yıllık ödenek
annuity
yıllık bakım
annual maintenance
yıllık balıkları
(Denizbilim) killifish
yıllık bazda
annual basis
yıllık dönemler
(Ticaret) annual periods
yıllık düzenli gelir
(Ticaret) annuity
yıllık enflasyon
annual inflation
yıllık eğitim
(Askeri) annual training
yıllık eşdeğer
annual equivalent
yıllık halka
(Denizbilim) annual ring
yıllık hesaplar
(Askeri,Ticaret) yearly accounts
yıllık irat
(Ticaret) annuity
yıllık marka
year mark
yıllık olarak
perannum
yıllık olaylar
annual events
yıllık plan
annual plan
yıllık raporlar
(Ticaret) annual reports
yıllık sigortalı
(Ticaret) annuitant
yıllık tahsisat
(Askeri) annual appropriation
yıllık çalışma
annual work
yıllık ücret
(Ticaret) annual fee
yıllık üretim
annual generation
yıllık üretim
annual production
yıllık enflasyon oranı
Annual inflation rate
yıllık izin
Annual leave
yıllık aberasyon
annual aberration
yıllık aidat
(Ticaret) yearly contribution
yıllık akım
annual runoff
yıllık akım
annual flow
yıllık akım
annual discharge
yıllık akım
annual throughput
yıllık akış
annual flow
yıllık açık
(Ticaret) annual deficit
yıllık balık
(Denizbilim) annual fish
yıllık baz
yearly basis
yıllık beyanlar
annual declarations
yıllık beyanname
(Ticaret) annual return
yıllık birikme
annual storage
yıllık biriktirme
annual storage
yıllık birleştirilmiş güvenlik yardımı değerlendirmesi
(Askeri) annual integrated assessment for security assistance
yıllık boşaltım
annual discharge
yıllık büyüme
annual growth
yıllık büyüme oranları
(Hukuk) annual growth rates
yıllık ciro
annual return
yıllık dagalanma
annual fluctuation
yıllık dalgalanma
annual fluctuation
yıllık denk bütçe
(Ticaret) annually balanced budget
yıllık devir
(Denizbilim) annual turnover
yıllık değer
(Ticaret) annual value
yıllık değişim
annual variation
yıllık değişme
annual fluctuation
yıllık eğitim; antiterörizm
(Askeri) annual training; antiterrorism
yıllık faiz oranı
(Ticaret) per-annum rate
yıllık fazla
(Ticaret) annual surplus
yıllık gelir
annual benefit
yıllık getiri
(Ticaret) annual yield
yıllık gider
annual cost
yıllık iaşe planı
(Askeri) annual food plan
yıllık izin kullanmak
take annual leave
yıllık iş birimi
(Ticaret) annual work unit
yıllık işlemler
(Ticaret) yearly operations
yıllık kazançlar
(Ticaret) annual earnings
yıllık kesim
annual cut
yıllık mera
annual pasture
yıllık onarımlar
annual repairs
yıllık oran
(Ticaret) annual rate
yıllık ortalama
annual average
yıllık paralaks
annual parallax
yıllık poliçe
(Ticaret) yearly policy
yıllık presesyon
annual precession
yıllık prim
(Ticaret) yearly premium
yıllık rapor
(Hukuk) annual report
yıllık salkımotu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: buğdaygiller,necliye) annual meadow-grass, bluegrass
yıllık sapınç
annual aberration
yıllık satış
(Ticaret) yearly sale
yıllık satışlar
(Ticaret) yearly sale
yıllık sayım
(Politika, Siyaset) annual canvass
yıllık sel
(Çevre) annual flood
yıllık sonuç
annual result
yıllık sözleşme
(Ticaret) annual contract
yıllık taksit
(Ticaret) annuity due
yıllık taksit
annuity
yıllık tatil
wake
yıllık taşkın
annual flood
yıllık toplantı
yearly meeting
yıllık toplantı
annual convention
yıllık toplantı
yearly gathering
yıllık toplantı
yearly assembly
yıllık trend
(Çevre) annual trend
yıllık vergi
(Ticaret) annual tax
yıllık verim
annual yield
yıllık yarar
annual benefit
yıllık yağmur
annual rainfall
yıllık yağış
yearly precipitation
yıllık yağış
annual rainfall
yıllık yağış
annual precipitation
yıllık çökelti
(Jeoloji) varve
yıllık çökeltili
(Jeoloji) varved
yıllık ödeme
(Sigorta,Ticaret) annual payment
yıllık ödeme yapılan kimse
annuitant
yıllık ödenek alan kimse
annuitant
yıllık ölüm
(Denizbilim) annual mortality
yıllık ölüm oranı
(Denizbilim) annual mortality rate
bir yıllık bitki
annual
çok yıllık
perennial
bin yıllık dönem
millennia
bir yıllık
ageing
bir yıllık
one-year
bir yıllık olarak hesaplanan
(Ticaret) annualized
yüz yıllık
centenary
11 yıllık
11-year-old
116 yıllık
116-year-old
20 yıllık
20-year old
20 yıllık geçmiş
20 years of past
4 yıllık eğitim
4 year education
aylık yıllık
monthly and yearly
bir yıllık
perennial
on yıllık
Ten-year
tek yıllık
(Botanik, Bitkibilim) Annual
yüz yıllık
hundred years
yıllık ödev
term essay
200 yıllık dönem
bicentenary
NATO Yıllık İnsan Gücü Planı
(Askeri) North Atlantic Treaty Organization (NATO) Annual Manpower Plan
altı yıllık
sexennial
altı yıllık savunma planı
(Askeri) six year defense plan
beş yıllık
quinquennially
beş yıllık dönem
lustrum
beş yıllık süre
lustral
bin yıllık
millenary
bin yıllık
millennial
bin yıllık
millenarian
bin yıllık barış ve refah dönemi
millenarian
bin yıllık barış ve refaha inanma
millenarism
bin yıllık dönem
millennium
bin yıllık refah dönemi
millennium
bir yıllık
annual
bir yıllık
yearlong
bir yıllık
yearling
bir yıllık bitki
annual plant
bir yıllık bitki
yearling
bir yıllık plan
(Ticaret) one-year plan
bir yıllık yavru
yearling
dört yıllık
quadrennial
dört yıllık bir süreç
quadrennium
elli yıllık dönem
semicentennial
emlâğın yıllık değeri
rack rent
gelecekteki yıllık prim
(Sigorta) future annual premium
güncel yıllık ürün
(Denizbilim) current annual yield
iki yıllık
biennial
iki yıllık yüksekokul
junior college
iki yıllık şartlı erteleme
suspended sentence of two years
işyeri yıllık yemeği
beanfeast
kırk yıllık Kâni, olur mu Yani
(Atasözü) Can a leopard change its spots?
kırk yıllık karı koca
(deyim) darby and joan
kırk yıllık yani olur mu kâni
can the leopard change its spots
mezunlar yıllık ziyafeti
gaudy
on yıllık dönem
decennium
on yıllık süre
decennium
on yıllık sürede
decennially
on yıllık süreye ait
decennial
on yıllık süreç
decennium
onuncu yıllık dönem
decennial
sarı çiçekli çok yıllık bir bitki
viper's grass
sekiz yıllık
octennial
yedi yıllık bir süre
a span of seven years
çok yıllık bitki
perennial
ömür boyu yıllık gelir
life annuity
üç günlük seyisliği var, kırk yıllık at boku eşeler
(Konuşma Dili) He's only been here a short while, yet he's already poking his nose into matters that are over his head
üç yıllık
triennial
التركية - التركية
Bir yıl için, senelik; senevî
Bir yılda verilen ücret
Bir yıl için, senelik, senevi
Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan
Yılda bir yapılan
Yılda bir çıkan ve o yılın olgularını anlatan kitap, bülten, dergi gibi eser, salname
Yılın gün, hafta, ay gibi bölümlerinden başka, bayram, yıl dönümü gibi belli günleri ve birtakım astronomi, meteoroloji, istatistik bilgilerini gösteren kitap biçiminde takvim, almanak
Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan: "O gün yıllık hesapları getirmişlerdi."- F. R. Atay
Yılda bir çıkarılan ve yılın olaylarını göstermek üzere düzenlenen kitap
Yılda bir çıkan ve o yılın olgularını anlatan kitap; bülten, dergi gibi eser, salname
sale
senevi
senelik
salname
YILLIK
(Hukuk) Senelik;Üzerinden yıl geçmiş;yıl için;yılda bir;yılda bir çıkan dergi ve kitap
yıllık ortalama
Bir yılın verilerine göre alınan ortalama oran
kırk yıllık
Çok eski, köklü
çok yıllık
Çiçek açmadan önce birçok yıl yaşayan (bitki)
çok yıllık
Yıllarca toprak üstünde ve toprak altında canlılığını sürdürebilen bitki
yıllık
المفضلات