yayımlama

listen to the pronunciation of yayımlama
التركية - الإنجليزية
(Askeri) broadcast
emitting
(Askeri) dissemination
(Bilgisayar) broadcasting
publication

Publication of this month's issue will probably be delayed one week. - Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.

issue

Publication of this month's issue will probably be delayed one week. - Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.

yayımlamak
publish

Dan was under pressure to publish his scientific articles. - Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.

yayımlamak
{f} broadcast
yayımlamak
put out
yayımla
(Bilgisayar) publish to
yayımlamak
beam
yayımlamak
put
yayımlamak
issue
yayımlamak
get something out
yayımlamak
put forth
yayımlamak
get out
yayımlamak
to publish
görüntü saklama ve yayımlama sistemi
(Askeri) stored imagery repository and dissemination system
yayımla
publishing
yayımla
publish

It was published in 1969. - 1969 yılında yayımlandı.

In 1935 a writer published a book of poetry with funds provided by his mother. In the dedication he thanked all the editors who had rejected his manuscript. - 1935'de bir yazar, annesi tarafından sağlanan fonla bir şiir kitabı yayımlattı. İthaf yazısında, onun kitap müsveddesini kabul etmeyen tüm editörlere teşekkür etti.

yayımlamak
to broadcast (something) (by radio or television)
yayımlamak
carry
yayımlamak
bring out
yayımlamak
to publish, to get sth out; to broadcast, to beam
التركية - التركية
Yayımlamak işi
yayımlamak
Resmen bildirmek, açıklamak, ilan etmek
Yayımlamak
çıkarmak
Yayımlamak
neşretmek
yayımlamak
Dinlenilecek, görülecek şeyleri radyo ve televizyonla sunmak, bildirmek, duyurmak
yayımlamak
Kitap, gazete, dergi gibi şeyleri basmak ve dağıtmak, neşretmek
yayımlama
المفضلات