yaptırım

listen to the pronunciation of yaptırım
التركية - الإنجليزية
sanction

I doubt if sanctions will work. - Yaptırımların işe yarayıp yaramayacağından şüpheliyim.

The United States has officially ended economic sanctions against Burma. - Amerika Birleşik Devletlerinin Burmaya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdi.

having (someone) make (something)
having (someone) do (something)
law sanction
sanction müeyyide
(Politika, Siyaset,Ticaret) enforcement

I'm in law enforcement. - Ben hukuki yaptırımdayım.

yaptırım emri
(Askeri) execute order
yaptırım gücüne sahip merci
(Hukuk) authority
yaptırım uygulamak
(Hukuk) to impose sanctions
yaptırım uygulamak
put leverage on smb
ekonomik yaptırım
(Politika, Siyaset) economic sanction
hukuki yaptırım
law enforcement
idari yaptırım
administrative sanction
yaptırımlar
(Pisikoloji, Ruhbilim) sanctions

It is improper to impose sanctions upon the union. - Sendika üzerine yaptırımlar uygulanması uygunsuz.

The United States has officially ended economic sanctions against Burma. - Amerika Birleşik Devletlerinin Burmaya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdi.

cezai yaptırım
(Hukuk) penal sanction
felsefi yaptırım
philosophical doctrine
olumsuz yaptırım
negative sanction
toplumsal yaptırım
social sanction
التركية - التركية
Yaptırmak işi
Kanun, ahlak gibi kurumların buyruklarının yerine getirilmesini sağlama, müeyyide
Yaptırma işi
(Hukuk) MÜEYYİDE
YAPTIRIM
(Hukuk) Müeyide
yaptırım
المفضلات