yanılmak

listen to the pronunciation of yanılmak
التركية - الإنجليزية
err
be mistaken
mistake
misapprehend
stumble
to make a mistake, err, blunder
slip
slip up
be off
stumble in
to be mistaken; to make a mistake, to go wrong, to blunder, to err
come unstuck
be wrong
stumble into
make a mistake
get something wrong
off
mistaken
trip
go wrong
fall into error
deviate
lapse
get the wrong sow by the ear
yanıl
slip up
yanılma
(Felsefe) error

Through trial and error, he found the right answer by chance. - Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.

Trial and error is essential to progress. - Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.

yanılma
(Havacılık) illusion
yanılma
blunder
yanılma
{i} lapse
yanılma
erring
yanılma
delusion
yanılma
fallacy
yanıl
{f} erring
yanıl
err

He that thinks little, errs much. - Az düşünen çok yanılır.

We learn by trial and error. - Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.

yanılma
mistake

I hope that Tom wasn't mistaken. - Tom'un yanılmadığını umuyorum.

yanılma
trip
yanılma
misapprehension
hesabında yanılmak
be out of one's reckoning
hesabında yanılmak
be out in one's reckoning
yanılma
bias
yanılma
goof
yanılma
slip up
yanılma
(Hukuk) mistake, error
التركية - التركية
Sonucunu düşünmeden veya bilmeden uygunsuz bir davranışta bulunmak
Tanımayarak, niteliğini iyi anlamayarak aldanmak
Tanımayarak, niteliğini iyi anlamayarak aldanmak: "Bazen insanlar o kadar birbirlerine benziyor ki insan yanılıyor."- M. Yesarî
Yanılma
(Osmanlı Dönemi) ZEYG
Yanılma
galat
yanılma
Yanılmak işi: "Onların hakkımızda yanılmaları bizim istediğimiz noksandan değil..."- A. Ş. Hisar
yanılma
Yanılmak işi
yanılmak
المفضلات