yıka

listen to the pronunciation of yıka
التركية - الإنجليزية
{f} washing

That shirt is very dirty. It needs washing before you go to school. - O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.

Can you help me with the washing up? - Bulaşık yıkamada bana yardımcı olabilir misin?

lave
{f} washed

I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed. - Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.

She washed her dirty hands before the meal. - O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.

{f} wash

While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants. - Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.

Wash the quinces thoroughly. - Ayvaları iyice yıkayın.

yık
{f} ruin

Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot. - Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.

Idleness leads to ruin. - Tembellik yıkıma yol açar.

yık
subvert
yık
knock down

They're going to knock down that monument. - Onlar o anıtı yıkacaklar.

yık
{f} overthrown
yık
demolish

This building will be demolished next month. - Bu bina önümüzdeki ay yıkılacak.

It took three weeks to demolish the old house. - Eski evi yıkmak üç hafta sürdü.

yık
{f} ruining
yık
{f} ruined

Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot. - Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.

yık
overthrew
yık
{f} overthrow
yık
vandalize

Tom found his house vandalized. - Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.

yık
{f} ruins
yık
unbuilt
yık
unbuild
yık
demolished

The shopping center will be demolished. - Alıveriş merkezi yıkılacak.

Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings. - 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.