yüzüstü

listen to the pronunciation of yüzüstü
التركية - الإنجليزية
face downwards
face down

Sami was lying face down. - Sami yüzüstü yatıyordu.

yüzüstü bırakmak
1. to leave (someone) in the lurch, leave (someone) sitting high and dry. 2. to leave (something) unfinished, leave (something) incomplete
yüzüstü bırakmak
turn smb. adrift
yüzüstü bırakmak
a) to let sb down, to desert, to walk out on sb, to leave sb in the lurch b) to leave sth unfinished
yüzüstü düşmek
to fall prostrate
yüzüstü kalmak
be left stranded
yüzüstü kalmak
(for something) to be left unfinished, be left incomplete
yüzüstü yatmak
welter
التركية - التركية
Yüzü yere gelecek biçimde
Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
Yüzü yere gelecek biçimde: "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı."- R. N. Güntekin
yüzüstü
المفضلات