yüzük

listen to the pronunciation of yüzük
التركية - الإنجليزية
{i} ring

The diamond in this ring is polished. - Bu yüzükteki elmas parlatılır.

A ring and some cash are missing. - Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi

ring; collet
hoop
(Askeri) collet head
collet
yüzük taşı
bearing rings
yüzük kıkırdak
cricoid
yüzük kıkırdak ile ilgili
cricoid
yüzük oyunu a parlor game somewhat similar
to up Jenkins
yüzük parmağı
ring finger

Tom wasn't wearing a wedding ring, but Mary noticed a white circle on his ring finger. - Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.

Sami's ring finger has been cut. - Sami'nin yüzük parmağı kesildi.

yüzük takmak
ring
taşlı yüzük
Gemstone ring
yüzükler
rings

They're wearing very expensive rings. - Onlar çok pahalı yüzükler takıyor.

They are wearing expensive rings. - Onlar pahalı yüzükler takıyor.

altın bir yüzük görmek istiyorum
I would like to see a gold ring
bayan için yüzük
lady's ring
beyzi yüzük
marquise
bir yüzük istiyorum
I'd like a ring
التركية - التركية
Parmağa geçirilen genellikle metal halka
Parmağa geçirilen genellikle metal halka: "Kalın parmaklarımın her bir boğumuna ayrı bir taştan, ayrı bir büyüklükte yüzükler geçirmişti."- Y. K. Karaosmanoğlu
Yüzük oyunu
(Osmanlı Dönemi) NİGİN
yüzük oyunu
Fincanlar altına yüzük saklayarak oynanılan bir oyun
yüzük parmağı
Serçe parmaktan önceki parmak
yüzük
المفضلات