what one thinks about a subject

listen to the pronunciation of what one thinks about a subject
الإنجليزية - التركية

تعريف what one thinks about a subject في الإنجليزية التركية القاموس.

opinion
teşhis
opinion
(Politika, Siyaset) içtihad
opinion
kam

Kamuoyu yoklamaları hükümete olan güveni ölçen göstergelerdir. - Public opinion polls are barometers of confidence in the government.

Kamu oyu dengesi kendi lehine kalır. - The balance of public opinion remains in his favor.

opinion
mutalaa
opinion
fikir

O ne saçma bir fikir! - What a ridiculous opinion that is!

İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır. - There is a wide gap in the opinions between the two students.

opinion
kanı

Üstelik, Kartaca'nın öldürülmesi kanısındayım. - Moreover, I am of the opinion that Carthage must be destroyed.

Fikrimi destekleyecek birkaç tane kanıtım var. - I have a couple of pieces of evidence to support my opinion.

opinion
düşünce

Onun düşüncesi genellikle doğrudur. - His opinion is generally correct.

Ona yapmamasını söylememe rağmen o düşüncesine yapışmış. - He stuck to his opinion though I told him not to.

opinion
yargı

Bir erkeği düşmanlarının düşünceleriyle yargılama. - Don't judge a man by the opinions of his enemies.

O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam. - He puts on a show of being impartial and unbiased, but I think he's just a guy with no opinion of his own.

opinion
{i} görüş

Personel toplantıda samimi bir görüş alışverişinde bulunmuştur. - The staff exchanged frank opinions in the meeting.

Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur. - In my opinion, Twitter bird is the most evil bird in our world.

opinion
görüş/düşünce
opinion
{i} kanaat

Herkesin kendi kanaatleri olabilir, ama kendi gerçekleri değil. - Everyone is entitled to his own opinions, but not his own facts.

Ben onun teklifi kabul etmeyeceği kanaatindeyim. - I am of the opinion that he will not accept the proposal.

opinion
kanaatimce
opinion
{i} takdir
opinion
{i} inanç

Fikri farklı olan biriyle evlendiğin için inançlarından vazgeçmemelisin. - You shouldn't give up your beliefs just because you married someone whose opinion is different.

opinion
{i} önemseme
الإنجليزية - الإنجليزية
opinion
what one thinks about a subject

    الواصلة

    what one thinks a·bout a sub·ject

    التركية النطق

    hwʌt hwʌn thîngks ıbaut ı sıbcekt

    النطق

    /ˈhwət ˈhwən ˈᴛʜəɴɢks əˈbout ə səbˈʤekt/ /ˈhwʌt ˈhwʌn ˈθɪŋks əˈbaʊt ə səbˈʤɛkt/
المفضلات