Bazen olduğu gibidir. Üzerinde pozitif ve sevgi ile düşün ! Ağlamak yerine gülümsersin.
- Manchmal ist es eben, wie es ist. Denke positiv und in Liebe darüber. Dann lächelst du anstatt zu weinen.
Haberi duyunca ağlamak istedim.
- Als ich die Nachricht hörte, wollte ich weinen.
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
- The girl did nothing but cry.
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- She began to cry in a loud voice.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
Çığlık beni uykumdan uyandırdı.
- The cry roused me from my sleep.
Adam büyük bir çığlık attı.
- The man gave a big cry.
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- She began to cry in a loud voice.
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
- The girl did nothing but cry.
Yardım için yüksek sesle bağırdı.
- He gave a loud cry for help.
Tom yüksek sesle ağlamaya başladı.
- Tom began to cry loudly.
Seeing me, the baby began to cry.
- Als es mich sah, begann das Baby zu weinen.
Whatever you say will set her off crying.
- Du wirst sie zum Weinen bringen, ganz egal was du sagst.