Tom'u beklemek istiyorum.
- Ich will auf Tom warten.
Tom o kadar uzun beklemek istemiyor.
- Tom will nicht so lange warten.
Yarına kadar beklememize gerek yok.
- Es ist nicht notwendig, dass wir bis morgen warten.
Tom'u beklemeli miyiz?
- Müssen wir auf Tom warten?
Tom Mary için ne kadar beklemek zorunda olduğunu bilmiyor.
- Tom doesn't know how long he'll have to wait for Mary.
Tom Mary'yi ne kadar beklemek zorunda kalacağını merak etti.
- Tom wondered how long he'd have to wait for Mary.
We have to wait for him.
- Wir müssen auf ihn warten.
We had a long wait for the bus.
- Wir mussten lange auf den Bus warten.