الإنجليزية - التركية
تعريف wanton or unrestrained behavior; uproar; tumult في الإنجليزية التركية القاموس.
- riot
- isyan etmek
- riot
- ayaklanmak
- riot
- isyan
İsyancılar onu kötü yendi.
-The rioters beat him badly.
İsyan tamamen kontrolden çıkmıştı.
-The riot was completely out of control.
- riot
- {i} velvele
- riot
- karışıklık çıkarmak
- riot
- hengame
- riot
- başkaldırı
- riot
- şamata
- riot
- gürültü
- riot
- {f} mest olmak
- riot
- {i} karışıklık
- riot
- {i} kargaşa
- riot
- {i} kargaşa, karışıklık, ayaklanma
- riot
- (isim) isyan, ayaklanma, karışıklık, kargaşa, patırtı, velvele, şamata, alem, cümbüş
- riot
- {f} kargaşaya yol açmak
- riot
- {f} kargaşa çıkarmak, ayaklanmak
- riot
- {i} patırtı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف wanton or unrestrained behavior; uproar; tumult في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- riot
wanton or unrestrained behavior; uproar; tumult
الواصلة
wan·ton or un·re·strained behavior; uproar; tu·multالنطق
Resimler
المفضلات