O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- He has been working during the whole day.
Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım.
- I stayed at my uncle's during the summer.
Ders süresince telefonu çaldı.
- Her cellphone rang during class.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
- She is never online, even during her vacation.
Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
- Many peasants died during the drought.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.
- When meeting a person for the first time, keep the conversation light.
Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar.
- Fortunately they had no storms on the way.