müddetince

listen to the pronunciation of müddetince
التركية - الإنجليزية
during
pending
along
müddet
span
müddet
(Latin) tempus
müddet
stint
müddet
space
müddet
time

Having walked for some time, we came to the lake. - Bir müddet yürüyerek göle geldik.

müddet
period

Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay. - Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.

müddet
length of time
müddet
period, duration süre
müddet
period (of time), space of time, duration; spell: Kısa bir müddet sustum. I kept quiet for a little while. Bu müddet içinde çok korktular. Throughout this time they were very frightened
müddet
(Hukuk) term
müddet
bout
müddet
distance
التركية - التركية

تعريف müddetince في التركية التركية القاموس.

MÜDDET
(Osmanlı Dönemi) Belli ve muayyen vakit
müddet
Süre
müddet
Süre: "Odada yalnız kalınca iki eski arkadaş bir müddet daha ağlaştılar."- Ö. Seyfettin
müddetince
المفضلات