vielerlei

listen to the pronunciation of vielerlei
ألمانية - التركية
{'fi: lırlay} çeşitli
الإنجليزية - التركية

تعريف vielerlei في الإنجليزية التركية القاموس.

various
çeşitli

Ben çeşitli zorluklar gördüm. - I have seen various difficulties.

Çeşitli şeyler hakkında konuştuk. - We talked about various things.

various
{s} çeşitli, türlü, muhtelif: for various reasons çeşitli nedenlerden dolayı
various
ayrışık
various
birçok

O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu. - She was mimicking the various people in our office.

Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder. - Japan imports various raw materials from abroad.

various
çok sayıda
various
türlü türlü
various
değişik

Değişik bilgiler topladı. - He collected various information.

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu. - Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.

all kinds of
her türlü

O her türlü spor sever. - She likes all kinds of sports.

Her türlü insanla bağlantı kurar. - He comes into contact with all kinds of people.

all sorts of
her tür

Her türlü grup etkinlikleri vardı. - There were all sorts of group activities.

Modern toplum her türlü bilgi ile dolup taşıyor. - Modern society is overflowing with all sorts of information.

all sorts of
her çeşit

Tom bana her çeşit soru sordu. - Tom asked me all sorts of questions.

Tokyo'da her çeşit millet yaşar. - All sorts of people live in Tokyo.

various
{s} çeşit çeşit
various
{s} türlü
various
ayrı

Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz. - Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.

Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır. - Diplomats are allowed various privileges.

various
variousness farklılık
various
variouslyfarklı olarak
various
çeşitlilik