General John Pope korkunç bir hata yaptı.
- General John Pope made a terrible mistake.
Korkunç kazada düzinelerle insan yaralandı.
- Dozens of people were injured in the terrible accident.
Tom neredeyse bir yerli gibi yazabilir fakat onun telaffuzu berbattır.
- Tom can write almost like a native speaker, but his pronunciation is terrible.
Kendimi berbat hissediyorum, ama ben sadece kül tablanı kırdım.
- I feel terrible, but I've just broken your ashtray.
O gerçekten çok kötü mü?
- Is it really so terrible?
Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür.
- Smoking is terrible for your health.
Tom müthiş bir koçtu.
- Tom was a terrible coach.
Tom müthiş göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked terrible.
Onun davranışı, benim hatırladığım gibi, çok kötüydü.
- His behavior, as I remember, was very bad.
Yalan söylemek çok kötü bir alışkanlıktır.
- Telling lies is a very bad habit.
Bu yol dehşet verici.
- This road is terrible.
Sanırım Tom'a çok kötü bir şey oldu.
- I think something terrible has happened to Tom.
Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür.
- Smoking is terrible for your health.
... They're very bad in the area of judgment, human thinking, ...
... But I do believe that women in pop music have a very bad rap. ...