Evimin dışarıda gizli bir yedek anahtarı var.
- I have a spare key to my house hidden outside.
Her yerde gizli kameralar vardı.
- There were hidden cameras everywhere.
Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir.
- The walls are hidden by ivy.
Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.
- The cat lay hidden in the bushes.
Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
- Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
Tom öfkesini Mary'den gizledi.
- Tom concealed his anger from Mary.
Tom gizlenmiş bir silah taşıyordu.
- Tom was carrying a concealed weapon.