ve benzeri

listen to the pronunciation of ve benzeri
التركية - الإنجليزية
etc
et cetera
and the like
and so on

She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on. - Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır.

We have many things in common: hobbies, educational background, and so on. - Bizim ortak çok şeyimiz var: hobiler, öğretim durumu, ve benzeri.

and such
and so forth

He asked me my age, my name, my address, and so forth. - O bana yaşımı, adımı, adresimi ve benzeri şeyleri sordu.

The costumes were red, pink, blue, and so forth. - Kostümler kırmızı, pembe, mavi ve benzeriydi.

ve benzeri
المفضلات