التركية - الإنجليزية
تعريف vay vay في التركية الإنجليزية القاموس.
- wow wow
- vay
- Oh!/Ouf! (showing pain)
- vay be
- my
- vay be
- hello
- vay
- phew
- vay be
- brother
- vay
- wow
Wow, Daniel has put on a lot of weight since the last time I saw him.
-Vay be, Daniel'ı son gördüğümden bu yana çok kilo almış.
Wow! That looks delicious.
-Vay be! O lezzetli görünüyor.
- vay canına
- brother
- Vay başıma!
- Woe is me!
- Vay be
- My!, Wow!, Boy
- Vay canına
- Wow!, Gosh!, Well!, Christ!, Jesus!, Jesus Christ!, Boy!
- hay hayı gitmek vay vayı kalmak
- to get old and lose one's vim and vigor
- kimine hay hay, kimine vay vay
- (Atasözü) 1. What gladdens some will sadden others. 2. Fate deals kindly with some and harshly with others
- vay
- whew
- vay
- Woe be to ...!: Vay başıma! Woe is me! O namussuzu bir yakalarsam, vay haline! If I ever lay hands on that scoundrel, he'll wish he'd never been born
- vay
- Oh! (showing surprise)
- vay
- ha
- vay
- Oh!, Wow!, Well!, Boy!
- vay anasına
- cor
- vay anasını
- I will be damned
- vay bana
- woe is me
- vay be
- hullo
- vay be
- wow
Wow! That looks delicious.
-Vay be! O lezzetli görünüyor.
Wow, we're finally in Paris. Where should we visit first?
-Vay be, işte nihayet Paris'teyiz. Önce nereyi gezsek?
- vay be
- my hat
- vay be
- gee whiz
- vay be
- whew
- vay be
- gee
- vay be
- phew
- vay be
- cor
- vay canına
- blimey
- vay canına
- whew
- vay canına
- by George!
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف vay vay في التركية التركية القاموس.
- vay
- Şaşma anlatır
- vay
- Yönelme durumunda bir nesne ile kullanıldığında bir şeyin veya bir kimsenin kötü bir sonuca uğrayacağını anlatır
- vay
- Şaşma anlatır: "Vay gülüm, nereden bu geliş?"- M. Ş. Esendal
- vay
- Ağrı, acı gibi duyguları anlatır