vakfetmek

listen to the pronunciation of vakfetmek
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Fık: Bir malı veya bir şeyi bir işe bağlayıp o yolda devamlı kılmak
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyi karşılıksız olarak Allah yoluna vermek
Adamak, bir şeyin bütününü bir işe vermek: "Ben bütün ömrümü yuvamıza vakfedeyim de, sen burada beni yalnız bırakıp çekil, öyle mi?"- A. Ş. Hisar
Vakıf durumuna getirmek
Adamak, bir şeyin bütününü bir işe vermek
(Hukuk) TESBİL
vakfetme
Vakfetmek işi
vakfetmek
المفضلات