v-männer

listen to the pronunciation of v-männer
الإنجليزية - التركية

تعريف v-männer في الإنجليزية التركية القاموس.

manner
tavır ve hareket
manner
{i} davranış

Tom Mary'nin kötü davranışlarına daha fazla katlanamaz. - Tom can't put up with Mary's bad manners any longer.

Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir davranışı var. - Dr. Jackson has a good bedside manner.

in like manner
Benzer şekilde
manner
{i} usul
act in a particular manner
davranış sergilemek
correct manner
zanaat kuralları
in such a manner that
şekilde
in the manner that
şekilde
manner
üslup
manner of life
yaşayış tarzı
timely manner
zamanında
all manner of
her tür
by no manner of means
kesinlikle
by no manner of means
hiçbir şekilde
good manner
iyi terbiye
manner
biçim

Kim çok çekici bir biçimde giyinmiş. - Kim is dressed in a very attractive manner.

Telefon soygunu olağanüstü bir biçimde engellendi. - Phone robbery thwarted in unusual manner.

manner
tarz

Onun hareket tarzını sevmiyorum. - I don't like her manner.

Senin konuşma tarzını kullanmak için, onun seni sevip sevmediğini bilmiyorum; ama onun döneceğini biliyorum. - I do not know if, to use your manner of speech, he loves you; but I know that he will return.

manner
yol
manner
davranış şekli
personal manner
kişisel terbiye
manner
{i} tavır

Tom'un yüz hatları ve tavırları babasınına çok benzer. - Tom's facial features and mannerisms are very much like those of his father.

Onun partideki tavırlarından memnun değilim. - I am dissatisfied with his manners at the party.

manner
{i} tutum

Tom'un hiç tutumu yok. - Tom has no manners at all.

Tom çok iyi tutuma sahip. - Tom has very good manners.

after a manner
gibi, ... şeklinde, ... tarzında
chairside manner
dişçi koltuğunda oturan hastaya iyi davranmak
conduct in a proper manner
(deyim) Görgü kurallanna göre hareket etmek, terbiyesini takınmak, iyi hareket etmek
conduct oneself in a proper manner
(deyim) Görgü kurallanna göre hareket etmek, terbiyesini takınmak, iyi hareket etmek
equally, in an equal manner
eşit, eşit şekilde
hazy manner
puslu bir şekilde
in a black manner; darkly or gloomily
siyah bir şekilde, köyü veya kasvetle
in a clear manner
açık bir şekilde, açık olarak, net bir şekilde, anlaşılır bir şekilde
in a communistic manner
komünist bir şekilde
in a contemptuous manner; condescendingly
aşağılayıcı bir şekilde; küçümser
in a convincing manner}
inandırıcı bir şekilde içinde
in a cordial manner
Bir samimi bir şekilde
in a cryptic manner
bir gizli bir şekilde
in a curious manner
tuhaf bir şekilde
in a dank manner
Bir dank şekilde
in a diverse manner
çeşitli bir şekilde
in a factious manner
bir hizipçi şekilde
in a fearful manner; characterized by fear
korkunç bir şekilde; karakterize korku
in a flaring manner
dışa dönük şekilde
in a flirtatious manner
Bir Çapkın şekilde
in a glassy manner
bir camsı şekilde
in a like manner
benzer bir şekilde
in a manner like that of a cloud or haze
bir bulut veya sis gibi bir şekilde
in a manner of speaking
bir anlamda
in a manner suggestive of a rock or rocks
bir şekilde bir kayanın ya da kayaların düşündürecek
in a nipping manner
Bir keskin şekilde
in a pitiless manner
Bir acımasız şekilde
in a reverent manner, honoring, respectful
a saygılı bir şekilde, saygılı ithaf içinde
in a snappish manner
Bir alaycı bir şekilde
in a sufficient manner
yeterli şekilde
in a tempestuous manner
Bir fırtınalı bir şekilde
in a tempting manner
baştan çıkarıcı bir şekilde
in a thick manner
kalın bir şekilde
in a tormenting manner
Bir acı şekilde
in a torpid way or manner
bir uyuşuk bir şekilde veya bir şekilde
in a trusting manner
güvenen bir şekilde
in a warm manner
sıcak bir şekilde
in a way or manner that is almighty
bir yol ya da her şeye kadir olduğunu bir şekilde
in an abounding manner; in a manner that abounds
bir abounding şekilde; doludur bir şekilde
in an abrupt manner
ani bir şekilde
in an accursed manner
bir melun şekilde
in an affective manner; impressively; emotionally
etkili bir şekilde, etkileyici, duygusal
in an amatory manner, romantically
Bir aşk dolu bir şekilde, romantik içinde
in an elfish manner
bir elfish şekilde
in an exasperating manner; frustratingly
bir öfkelendiren şekilde; frustratingly
in an incomplete manner
tamamlanmamış bir şekilde
in an ingenious manner
ustaca bir şekilde
in an open and public manner
açık ve kamu şekilde
in an unadvised manner
bir tedbirsiz bir şekilde
in an undeserved manner
bir haksız şekilde
in an uneventful manner
sorunsuz bir şekilde
in no manner
hiçbir şekilde
logical manner
mantıklı davranış
manner of action
eylemin oluş biçimi, kılınış
manner of articulation
ses çıkartma biçimi, eklemleme biçimi
manner of speaking
konuşma şekli
manner.
şekilde
stealthily, in a sneaky manner
gizlice bir gizli bir şekilde
this manner
Bu şekilde
ın a concrete manner
somut bir şekilde
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف v-männer في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

bedside manner
The ability of a medic or doctor to interact with his/her patients
manner
standards of conduct cultured and product of mind
manner
Customary method of acting; habit

These people have strange manners.

manner
Sort; kind; style; -- in this application sometimes having the sense of a plural, sorts or kinds
manner
Carriage; behavior; deportment; also, becoming behavior; well-bred carriage and address
manner
Characteristic mode of acting, conducting, carrying one's self; bearing; habitual style
manner
Mode of action; way of performing or effecting anything; method; style; form; fashion

The treacherous manner of his mournful death. - Shakespeare.

manner
The style of writing or thought of an author; characteristic peculiarity of an artist
manner
Certain degree or measure; as, it is in a manner done already
manner of articulation
Describes how the tongue, lips, and other speech organs are involved in making a sound make contact
to the manner born
Familiar from birth with a specified custom, behaviour, accoutrement etc.; naturally suited to (it)

Stephen Ward, a winger converted to emergency left-back two months ago, now looks to the manner born.

manner
{i} mode, fashion, style; behavior, way; type, kind
manner
{n} a form, custom, way, kind, turn, cast
in a proper manner
Nicely
in a proper manner
In an appropriate or accurate way. Used for saying that something is appropriate for a particular situation or is exactly what you want or need
manner of
(Edebiyat) (Chiefly literary) A kind or sort
v-männer
المفضلات